Englisch - Türkisch
Definition von not natural; supernatural or artificial im Englisch Türkisch wörterbuch
- unnatural
- sapık
- unnatural
- doğal olmayan
Bunlar şimdiye kadar gördüğüm en mavi yaban mersinidir. Onlar neredeyse doğal olmayan mavidir.
-These are the bluest blueberries I have ever seen. They're almost unnaturally blue.
Mary, Tom'un gelincikler için tutkusu hakkında doğal olmayan bir şey olduğundan şüphe ediyor.
-Mary suspects that there is something unnatural about Tom's passion for stoats.
- unnatural
- tuhaf
- unnatural
- {s} tuhaf, garip, anormal
- unnatural
- {s} anormal
- unnatural
- unnaturallygarip bir şekilde
- unnatural
- tabiata aykırı
- unnatural
- {s} insanlık dışı
- unnatural
- {s} doğaya aykırı
- unnatural
- {s} yapay
- unnatural
- {s} yapmacık
Onu çok yapmacık buldum.
-I found that very unnatural.
- unnatural
- suni
- unnatural
- unnaturalness anormallik
- unnatural
- tuhaflık
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von not natural; supernatural or artificial im Englisch Englisch wörterbuch
- unnatural
not natural; supernatural or artificial
Silbentrennung
not natural; su·per·na·tu·ral or ar·ti·fi·cialAussprache
Resimler
Favoriten