not like, unlikely, improbable

listen to the pronunciation of not like, unlikely, improbable
Englisch - Türkisch

Definition von not like, unlikely, improbable im Englisch Türkisch wörterbuch

unlike
aksine

Erkek kardeşimin aksine, ben yüzemem. - Unlike my brother, I cannot swim.

Onun aksine sen gayretlisin. - Unlike her, you are diligent.

unlike
-den farklı
unlike
{s} birbirine benzemeyen, farklı. edat -den farklı olarak: This painting is unlike her others. Bu resim onun diğer resimlerinden farklı. His
unlike
-den farklı olarak
unlike
değişik
unlike
-e uymayan
unlike
-e benzemeyen
unlike
den farklı
unlike
farklı

Kız kardeşler oldukça farklıdır. - The sisters are quite unlike.

İki erkek kardeş görünümde oldukça farklı. - The two brothers are quite unlike in their appearance.

unlike
için olağandışı olan
unlike
{s} benzemez
unlike
{s} yakışmayan
unlike
unlikenessbenzemeyiş
unlike
birbirine benzemeyen
unlike
farklı olarak
Englisch - Englisch
{a} unlike
not like, unlikely, improbable
Favoriten