Topladığımız paranın miktarı önemsizdi.
- The amount of money we collected was insignificant.
Yaptığın neredeyse her şey önemsiz görünebilir ama bu yaptığın önemlidir.
- Almost everything you do will seem insignificant, but it is important that you do it.
Ben çok önemsiz ve anlamsızım.
- I'm so unimportant and insignificant.
Önemsiz şeyler düşünüyorsun.
- You're thinking of unimportant things.
Bunun önemsiz olduğunu söylemezdim.
- I wouldn't say it was unimportant.