Sadece bir dil bilmek yeterli değildir.
- It's not enough to know only one language.
Bu gerçekten yeterli değil.
- It's just not enough.
Japon edebiyatı güzelliği ve zenginliklerine rağmen, şimdiye kadar batıda yetersiz olarak bilinmektedir.
- Japanese literature, in spite of its beauty and riches, is as yet inadequately known in the West.
Yol taşıdığı trafik miktarı için yetersizdir.
- The road is inadequate for the amount of traffic which it carries.
Bir düşman çok fazla, yüz arkadaş çok az.
- One enemy is too much, a hundred friends is too little.
Dünya ile ilgili sorun insanların çok az bilmesi değil fakat öyle olmayan çok şey bilmeleridir.
- The trouble with the world isn't that people know too little, but they know so many things that ain't so.
If your home is very small, you might say there is not enough room to swing a cat.
They had not space enough (according to the vulgar saying) to swing a Cat in.
... It's not enough just to take the medicine or even to eat a ...
... I'm just saying it's not enough. ...