not easily separated; viscous; clammy; tenacious; as, tough phlegm

listen to the pronunciation of not easily separated; viscous; clammy; tenacious; as, tough phlegm
Englisch - Türkisch

Definition von not easily separated; viscous; clammy; tenacious; as, tough phlegm im Englisch Türkisch wörterbuch

tough
zor

Onlar aynı derecede zor taleplerde bulundular. - They made equally tough demands.

Şimdiki patronumu memnun etmek zordur. - My immediate boss is tough to please.

tough
{s} dayanıklı

Tom herkesin onun olduğunu söylediği kadar dayanıklı değil. - Tom isn't as tough as everyone says he is.

Tom göründüğü kadar dayanıklı değil. - Tom isn't as tough as he looks.

tough
pişkince
tough
külhanbeyi
tough
sert (kösele vb)
tough
abanoz gibi
tough
uzayabilir
tough
direşken
tough
tok
tough
haşin
tough
güçlü

Atletler sadece fiziksel olarak değil fakat aynı zamanda zihinsel olarak da güçlü olmalılar. - Athletes must be tough not only physically, but also mentally.

Devir kötü. Güçlü olmaya çalış! - Times are tough. Try to be strong!

tough
talihsiz
tough
{s} sert

Sert oynamanın bir faydası yok. - It's no use playing tough.

Bu biftek çok serttir. - This steak is too tough.

tough
berbat
tough
güç

Devir kötü. Güçlü olmaya çalış! - Times are tough. Try to be strong!

Atletler sadece fiziksel olarak değil fakat aynı zamanda zihinsel olarak da güçlü olmalılar. - Athletes must be tough not only physically, but also mentally.

tough
katı
tough
kart
tough
(isim) kabadayı, sert kimse
tough
(sıfat) sert, sağlam, zorlu, çetin, dayanıklı, baş belâsı
tough
{i} sert kimse
Englisch - Englisch
tough
not easily separated; viscous; clammy; tenacious; as, tough phlegm
Favoriten