Valiz kirli çamaşırlardan başka bir şey içermiyordu.
- The suitcase contained nothing but dirty clothes.
Ben nehri kirli buldum.
- I found the river dirty.
Bu pis bir iş, onunla ilgilenmek istemiyorum.
- This is a dirty job, I don't want to deal with it.
Senin pis işini benim yapmamı istiyorsun, değil mi?
- You want me to do your dirty work for you, don't you?
Tom kirlenmekten korkmuyor.
- Tom isn't afraid to get dirty.
Bazı edepsiz fıkralar biliyorum ama onları anlatmam.
- I know some dirty jokes, but I don't tell them.
Bazı edepsiz fıkralar biliyorum ama onları asla anlatmam.
- I know some dirty jokes, but I never tell them.
Tom bazı iğrenç fıkralar anlattı.
- Tom told some dirty jokes.
İğrenç şakalardan hoşlanmıyorum.
- I don't like dirty jokes.