not broken; continuous; unsubdued; as, an unbroken colt

Englisch - Türkisch

Definition von not broken; continuous; unsubdued; as, an unbroken colt im Englisch Türkisch wörterbuch

Relevante Übersetzungen

unbroken

{s} aralıksız

unbroken

kesiksiz

unbroken

alıştırılmamış (at)

unbroken

bitev

unbroken

{s} kırılmamış

unbroken

{s} sürekli, aralıksız

unbroken

{s} kırılmamış, bütün

unbroken

alıştırılmamış

unbroken

{s} evcilleşmemiş

unbroken

{s} devamlı

unbroken

terbiye edilmemiş

unbroken

(sıfat) kırılmamış, bozulmamış, bütün, değişmemiş, aralıksız, devamlı, evcilleşmemiş, boyun eğmemiş, işlenmemiş

unbroken

{s} boyun eğmemiş

unbroken

{s} işlenmemiş

unbroken

{s} yarıda kesilmemiş

unbroken

{s} değişmemiş

Englisch - Englisch

Definition von not broken; continuous; unsubdued; as, an unbroken colt im Englisch Englisch wörterbuch

unbroken

Silbentrennung

not broken; continuous; unsubdued; as, an un·bro·ken colt