not any, not one, not even one besides

listen to the pronunciation of not any, not one, not even one besides
Englisch - Türkisch

Definition von not any, not one, not even one besides im Englisch Türkisch wörterbuch

none
hiçbiri

Onlardan hiçbirinin kaza geçirmediğini umuyorum. - I hope that none of them got into an accident.

Oyunların hiçbiri heyecan verici değil. - None of the games were exciting.

none
hiç

Bu günlerden biri bu günlerden hiçbiri değil. - One of these days is none of these days.

Bilgisayarların hiçbiri yanmış bir kartla çalışmaya devam edemez. - None of the computers can continue to run with a burnt card.

none
yok

Yarım somun ekmek hiç yoktan iyidir. - Half a loaf is better than none.

Onun sizinle bir ilgisi yok. - It's none of your business.

none
hiç kimse

Hiç kimse onu Tom'un yapabildiği kadar iyi yapamaz. - None can do it as good as Tom can.

Herkes için bir arkadaş hiç kimse için bir arkadaştır. - A friend to all is a friend to none.

none
hiçbirini

Onlar yolcu hanına girdi ve üçü masaya yerleşti fakat onlardan hiçbirinin iştahı yoktu. - They entered the inn and the three settled down at the table, but none of them had an appetite.

Onların hiçbirinin karısı yok. - None of them have wives.

none
hiçbir zaman
none
hiçbir biçimde
none
{z} hiçbiri, hiç kimse. z. hiç, asla, hiçbir biçimde
none
asla
none
hiç biri

Hiç biriniz kovulmayacaksınız. - None of you are going to be fired.

Hiç birimiz Fransızca bilmiyor. - None of us speak French.

none
hiç bir suretle
Englisch - Englisch
{a} none
not any, not one, not even one besides
Favoriten