not allowed

listen to the pronunciation of not allowed
Englisch - Türkisch

Definition von not allowed im Englisch Türkisch wörterbuch

forbidden
yasak

Avcılık oyunu bu huzurlu vahşi doğada yasaklanmıştır. - Hunting game is forbidden in this tranquil wilderness.

Adem'in yasak meyveyi neden yedi? - Why did Adam eat the forbidden fruit?

not allowed to fly
uçmak için izin verilmez
forbidden
{s} yasaklanmış

Onlar yasaklanmış domuzu kurban etti, ve onu yemeyi reddeden herkesi öldürdüler. - They sacrificed forbidden swine, and put to death all who refused to eat.

Avcılık artık yasaklanmıştır. - Hunting is forbidden now.

forbidden
{f} yasakla

Fahişelik, kumar, uyuşturucu madde kullanımı, sarhoşluk, düzeni bozmak ve diğer yasadışı etkinlikler kesinlikle yasaklanmıştır. - Prostitution, gambling, the use of narcotic substances, drunkenness, disorder, and all other illegal activities are STRICTLY FORBIDDEN.

Onlar yasaklanmış domuzu kurban etti, ve onu yemeyi reddeden herkesi öldürdüler. - They sacrificed forbidden swine, and put to death all who refused to eat.

not be allowed to
izin verilmeyecektir
not to be allowed to do
yapmak için izin değil
press are not allowed in
Başında izin verilmez
fishing is not allowed here
burada balık tutmak yasak
forbidden
{f} yasakla: adj.yasak
forbidden
{f} yasakla: adj.yasaklanmış
girls not allowed
kızlar giremez
girls not allowed
kızların girmesi yasaktır
hunting is not allowed here
burada avlanmak yasak
parking is not allowed here
burada park yapılmaz
smoking is not allowed
burada sigara içmek yasak
Englisch - Englisch
prohibited, forbidden
forbidden
strangers are not allowed
people who are not recognized are prohibited
not allowed

    Silbentrennung

    not al·lowed

    Türkische aussprache

    nät ılaud

    Aussprache

    /ˈnät əˈloud/ /ˈnɑːt əˈlaʊd/

    Etymologie

    [ 'nät ] (adverb.) 13th century. Middle English, alteration of nought, from nought, pron.; more at NAUGHT.

    Videos

    ... they're not allowed by regulation. ...
    ... that are not allowed to break the rules and must be held accountable, for instance, through ...
Favoriten