not affording rest; as, a restless chair

listen to the pronunciation of not affording rest; as, a restless chair
Englisch - Türkisch

Definition von not affording rest; as, a restless chair im Englisch Türkisch wörterbuch

restless
hiç durmayan
restless
huylanmak
restless
hareketli

Bu çocuklar her zaman hareketlidirler. - These kids are always restless.

restless
kıpır kıpır
restless
uykusuz
restless
(Tıp) Durmaksızın hareket eden, huzursuz
restless
rahatsız/hareketli
restless
{s} dalgalı
restless
{s} huzursuz, rahatsız
restless
{s} tez canlı

Çocuklar genellikle sabırsız ve tez canlı. - Children are often impatient and restless.

Sen neden her zaman tez canlısın? - Why are you always so restless?

restless
{s} kararsız
restless
{s} uykusuz (gece)
restless
vesvessli
restless
{s} huzursuz

Tom sabırsız ve huzursuzdu. - Tom was impatient and restless.

Ben huzursuz bacak sendromundan muzdaribim. - I suffer from restless leg syndrome.

restless
{s} vesveseli
restless
{s} kıpırdak
restless
dinmeyen
restless
(sıfat) kıpır kıpır, yerinde duramayan, tez canlı, huzursuz, vesveseli, hareketli, dalgalı, kararsız
Englisch - Englisch
restless
not affording rest; as, a restless chair
Favoriten