Tom'u karşı konulmaz buluyorum.
- I find Tom irresistible.
İnternet karşı konulmaz bir tsunamidir.
- The Internet is an irresistible tsunami.
Onu karşı konulamaz buluyorum.
- I find him irresistible.
Onları karşı konulamaz buluyorum.
- I find them irresistible.
Ben onu dayanılmaz buluyorum.
- I find her irresistible.
Tom büyüleyici ve dayanılmaz.
- Tom is charming and irresistible.
Olmak ya da olmamak; O büyük bir sorun.
- To be or not to be; That is a big question.
Sanırım kaba olmamak en iyisi.
- I think it is best not to be impolite.