not able, incapable, impotent, weak

listen to the pronunciation of not able, incapable, impotent, weak
Englisch - Türkisch

Definition von not able, incapable, impotent, weak im Englisch Türkisch wörterbuch

unable
{s} aciz

Tom bunu yapmaktan aciz. - Tom is unable to do this.

unable
iktidarsız
unable
yeteneksiz/uygunsuz
unable
olanaksız kıl
unable
yapamaz

Tom'un yardımı olmadan onu yapamazdım. - Without Tom's help, I would've been unable to do that.

Hem Tom hem de Mary onu yapamaz gibi görünüyorlar. - Tom and Mary both seem unable to do that.

unable
{s} gücü yetmez
unable
{s} elinden gelmez
unable
{s} beceriksiz
unable
{s} yapamıyacak durumda
Englisch - Englisch
{a} unable
not able, incapable, impotent, weak
Favoriten