Hiç birimiz Fransızca bilmiyor.
- None of us speak French.
Hiç birimiz mükemmel değiliz.
- None of us are perfect.
Bilgisayarların hiçbiri yanmış bir kartla çalışmaya devam edemez.
- None of the computers can continue to run with a burnt card.
Oyunların hiçbiri heyecan verici değil.
- None of the games were exciting.
Onlardan hiçbirinin kaza geçirmediğini umuyorum.
- I hope that none of them got into an accident.
Herhangi bir ev, hiç olmamasından daha iyidir.
- Any house is better than none.
Biraz tuz istedim fakat kavanozda hiç yoktu.
- I wanted some salt, but there was none in the jar.
Onun sizinle bir ilgisi yok.
- It's none of your business.
Hiç kimse onu Tom'un yapabildiği kadar iyi yapamaz.
- None can do it as good as Tom can.
Herkes için bir arkadaş hiç kimse için bir arkadaştır.
- A friend to all is a friend to none.
Onlardan hiçbiri mevcut değil.
- None of them are present.
Onlardan hiçbirinin kaza geçirmediğini umuyorum.
- I hope that none of them got into an accident.
Hiçbiriniz benim partime davet edilmeyecek.
- None of you are invited to my party.
Onlardan hiçbirinin kaza geçirmediğini umuyorum.
- I hope that none of them got into an accident.
Hiç birimiz mükemmel değiliz.
- None of us are perfect.
Hiç birimiz Fransızca bilmiyor.
- None of us speak French.
the foles toke their lampes, but toke none oyle with them.
I felt none the worse for my recent illness.
And up into his contour-hous gooth he / To rekene with hymself, wel may be, / Of thilke yeer how that it with hym stood, / And how that he despended hadde his good, / And if that he encresses were or noon.
Alas, none of these people were writing the reviews.
Now don't you worry none.
... As long as there's lots of competitors, none of the ...
... and none of this error ...