noktalamak

listen to the pronunciation of noktalamak
Türkisch - Englisch
{f} punctuate
dot
to dot
to dot; to punctuate; to finish, to conclude, to break sth up sona erdirmek
(harf) vocalize
stop
point
break something up
stipple
finish
conclude
prick
vocalize
vowelize
noktalama
{i} punctuation

Tom's teacher told him to pay more attention to his punctuation. - Tom'un öğretmeni ona, noktalamasına daha fazla dikkat etmesini söyledi.

The purpose of punctuation is to help the reader. - Noktalamanın amacı okuyucuya yardım etmektir.

noktalama
(Havacılık) fix
noktalama
stippling
noktalama
(Askeri) plotting
noktala
punctuate

During hayfever season, Mary's sentences were usually punctuated by sneezes. - Saman nezlesi mevsiminde, Mary'nin cümleleri genellikle hapşırmalarla noktalandı.

noktalama
pointing
Türkisch - Türkisch
Yazıda noktalama işaretlerini yerli yerine koymak
Nokta koymak
Sona erdirmek
Noktalama
tenkit
noktalama
Bir filmin çekim, sahne, ayrım, bölüm gibi çeşitli parçalarını birbirinden ayırmakta kullanılan işlemlerin bütünü
noktalama
Noktalamak işi
noktalamak
Favoriten