Bir daha onunla buluşmamaya karar verdi.
- Er war entschlossen, sie nicht noch einmal zu treffen.
Bir daha bunu yaparsan, seni eşek sudan gelinceye kadar döveceğim.
- Wenn du das noch einmal machst, werde ich dich windelweich prügeln.
Japoncam için faydalı olacak güzel bir yazı hazırlamaya çalıştım, ama öğretmenim yazıda epey yanlışlar olduğunu ve yeni baştan yazmam gerektiğini söyledi.
- I have attempted to create a good essay which utilizes my Japanese, but my professor said that much of it was incorrect and that I have to do it all over again.
Bu yeni baştan oluyor.
- It's happening all over again.
Google Translate, Ubuntu Çevirileri için yeterince iyi değildir. Ayrıca bu, Ubuntu ilkesine de aykırıdır.
- Google Translate is not good enough for Ubuntu Translations. Furthermore, this is against Ubuntu policy.
Fiyat düşük ama ayrıca kalite çok iyi değil.
- The price is low, but then again, the quality isn't very good.
Elimden geleni yaptım, yine de başarısız oldum.
- I tried my best, only to fail again.
Bugün yine kalabalık.
- It's crowded again today.
Aynı hatayı tekrar yapma.
- Don't make the same mistake again.
Menüyü tekrar alabilir miyim lütfen?
- Can I have the menu again, please?
Genellikle insanlar tüketim vergisine karşıdırlar.
- In general, people were against the consumption tax.
Sekiz ay sonra, nihayet gene kızlarla çıkmaya başladı.
- After eight months, he eventually started dating girls again.
Lütfen onu yeniden söyleyin!
- Please say that again!
Yeniden ödeyerek saçmalık etti.
- It is foolish of him to pay for it again.
Ondan sonra bir daha onunla karşılaşmadım.
- I didn't meet him again after that.
Bir daha asla âşık olmayacağım.
- I will never fall in love again.
O tek kelime Fransızca söyleyemez ama üstelik bir yerli gibi İngilizce konuşur.
- He can't say one word of French, but then again he speaks English like a native.