Tom, beni sakın bir daha arama.
- Tom, ruf mich bloß nicht noch einmal an.
Bir daha bunu yaparsan, seni eşek sudan gelinceye kadar döveceğim.
- Wenn du das noch einmal machst, werde ich dich windelweich prügeln.
Japoncam için faydalı olacak güzel bir yazı hazırlamaya çalıştım, ama öğretmenim yazıda epey yanlışlar olduğunu ve yeni baştan yazmam gerektiğini söyledi.
- I have attempted to create a good essay which utilizes my Japanese, but my professor said that much of it was incorrect and that I have to do it all over again.
Yeni baştan yapman gerekse neyi farklı yapardın?
- If you had to do it all over again, what would you do differently?
Fiyat düşük ama ayrıca kalite çok iyi değil.
- The price is low, but then again, the quality isn't very good.
Google Translate, Ubuntu Çevirileri için yeterince iyi değildir. Ayrıca bu, Ubuntu ilkesine de aykırıdır.
- Google Translate is not good enough for Ubuntu Translations. Furthermore, this is against Ubuntu policy.
Hanako yine şemsiyesini unuttu.
- Hanako has forgotten her umbrella again.
Bugün yine kalabalık.
- It's crowded again today.
Aynı hatayı tekrar yapma.
- Don't make the same mistake again.
Ve onu üç günde tekrar kaldıracağım.
- And I will raise it again in three days.
Görünüşe göre Mary gene sarhoş.
- It looks like Mary is drunk again.
İnsanlar genellikle yeni yasaya karşı.
- People in general are against the new law.
Tom'u yeniden incitmek istemiyorum.
- I don't want to hurt Tom again.
Lütfen onu yeniden söyleyin!
- Please say that again!
Tom öyle bir şeyin bir daha asla olmayacağını söyledi.
- Tom said that nothing like that would ever happen again.
Ben bir daha seni burada asla görmek istemiyorum.
- I never want to see you here ever again!
O tek kelime Fransızca söyleyemez ama üstelik bir yerli gibi İngilizce konuşur.
- He can't say one word of French, but then again he speaks English like a native.