no longer in to be found or in existence

listen to the pronunciation of no longer in to be found or in existence
Englisch - Türkisch

Definition von no longer in to be found or in existence im Englisch Türkisch wörterbuch

extinct
{s} soyu tükenmiş

Tüplü dalgıçlar suyun altında altın paralar, antik kalıntılar, soyu tükenmiş hayvanların kalıntıları dahil birçok ilginç şeyler buldu. - Scuba divers have found many interesting things under water including gold coins, ancient ruins, and fossils of extinct animals.

İnsan ırkı bile bir gün soyu tükenmiş olacak. - Even the human race will become extinct one day.

extinct
extinct volcano sönmüş yanardağ
extinct
bitmiş
extinct
(hayvan/vb.) nesli tükenmiş
extinct
doğada tükenmiş
extinct
soyu tüke

Bu tür kelebeklerin artık soyu tükenmiş bulunmaktadır. - Butterflies of this species are now extinct.

İnsan ırkı bile bir gün soyu tükenmiş olacak. - Even the human race will become extinct one day.

extinct
{s} sönük

Sönük volkanlar muhtemelen tekrar püskürmeyecek. - Extinct volcanoes will likely never erupt again.

extinct
battal
extinct
{s} varisi olmayan
extinct
sönmüş/soyu tükenmiş
extinct
{s} tükenmiş

Dinozorların çok uzun zaman önce nesilleri tükenmiştir. - Dinosaurs became extinct a very long time ago.

İnsan ırkı bile bir gün soyu tükenmiş olacak. - Even the human race will become extinct one day.

extinct
{s} yok olmuş
extinct
kaldırılmış yok edilmiş
extinct
{s} sönmüş
extinct
{s} nesli tükenmiş
extinct
(Tıp) Soyu tükenmiş, ortadan kalkmış
extinct
extinct animal nesli tükenmiş hayvan
extinct
ilga edilmiş
Englisch - Englisch
extinct
no longer in to be found or in existence

    Silbentrennung

    no long·er in to be found or in ex·ist·ence

    Türkische aussprache

    nō lônggır în tı bi faund ır în egzîstıns

    Aussprache

    /ˈnō ˈlôɴɢgər ən tə bē ˈfound ər ən egˈzəstəns/ /ˈnoʊ ˈlɔːŋɡɜr ɪn tə biː ˈfaʊnd ɜr ɪn ɛɡˈzɪstəns/
Favoriten