O başka bir şey yapmıyor. - She doesn't do anything else.
O başka bir şey yapmıyor.
She doesn't do anything else.
Tom Mary'nin konserine gitmek için plan yapmıyor. - Tom doesn't plan to go to Mary's concert.
Tom Mary'nin konserine gitmek için plan yapmıyor.
Tom doesn't plan to go to Mary's concert.