granny dress; granny glasses.
I'll give grandma a shirt for Christmas.
- Noel için nineme bir gömlek vereceğim.
Do you remember the first name of your grandmother? - No, I just always called her granny.
- Büyükannenin ilk adını hatırlıyor musun? - Hayır, ona her zaman sadece nine derdim.
I'll give grandma a shirt for Christmas.
- Noel için nineme bir gömlek vereceğim.
My grandmother posted the letter this morning.
- Ninem bu sabah mektubu yolladı.
My grandmother posted the letter this morning.
- Ninem bu sabah mektubu yolladı.
That little house looks just like the little house my grandmother lived in when she was a little girl, on a hill covered with daisies and apple trees growing around.
- Şu küçük ev, küçük bir kızken ninemin yaşadığı, papatyalarla kaplı ve etrafında elma ağaçları olan bir tepede bulunan küçük eve çok benziyor.
A cat has nine lives.
They guaranteed that our Web site would have 99.99% uptime, or four nines.
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on.
- One, two, three, four, five, six, seven, eight, nine, ten.
Tom beni dün sabah saat dokuzda aradı.
- Tom called me yesterday at nine in the morning.
Saat dokuzu çeyrek geçiyor.
- It's a quarter past nine.
Saat sabah dokuzu çeyrek geçiyor.
- It's a quarter after nine in the morning.