next to; at the side of

listen to the pronunciation of next to; at the side of
Englisch - Türkisch

Definition von next to; at the side of im Englisch Türkisch wörterbuch

beside
yanında

Anne bebeğinin yanında yatakta yatıyordu. - The mother lay beside her baby on the bed.

Hepimiz onun yanında gittik. - All of us went besides him.

beside
{e} yanına

Mary dolaptan ütü masasını çıkardı ve onu açtı, pencerenin yanına yerleştirdi. - Mary pulled the ironing board out of the closet and unfolded it, setting it up beside the window.

Senin yanına oturabilir miyim? - Can I sit beside you?

beside
{e} dışında

Mary ve John'un dışında odada kimse yoktu. - There was no one in the room besides Mary and John.

O mağaza mobilya dışında birçok şey satmaktadır. - That store sells many things besides furniture.

beside
beside oneself kendinden geçmiş çılgınş beside the mark söz dışı
beside
{e} kıyasla
beside
{e} nazaran
beside
munasebeti olmayanş
beside
yanyana
beside
beside göre/yakın
beside
-e nazaran
beside
bitişiğinde
beside
oranla
beside
yanma
beside
-in yanında
beside
{e} başka

Tom'un dışında başka biri var mıydı? - Was there anybody else besides Tom?

Orada benden başka kimse yoktu. - There was no one there besides me.

Englisch - Englisch
beside
next to; at the side of
Favoriten