Benim dairem üçüncü katta.
- My flat is on the third floor.
Asansörle üçüncü kata çıktım.
- I rode the elevator to the third level.
Asansörle üçüncü kata çıktım.
- I rode the elevator to the third level.
O, üçüncülük ödülünü kazandı.
- He won the third prize.
Birlikte büyüdüğüm arkadaşlardan üçte biri öldü.
- One third of the friends I grew up with are dead.
O, zamanının üçte birini evrak işleri yaparak geçirir.
- She spends over a third of her time doing paperwork.