Tom'un bisikleti benimkinden çok daha yeni.
- Tom's bicycle is much newer than mine.
Tom'un benimkinden daha yeni bir arabası var.
- Tom has a newer car than I do.
Tom'un benimkinden daha yeni bir arabası var.
- Tom has a newer car than I do.
Tom'un bilgisayarı benimkinden çok daha yeni.
- Tom's computer is much newer than mine.
Yeni Zelanda'da, halk İngilizce konuşur.
- They speak English in New Zealand.
Fabrika, yeni cins bir araba üretiyor.
- The factory is producing a new type of car.
Aman tanrım, bir acemi aldı beni.
- Oh my god, a newbie owned me!
Her şey taze ve yeni.
- Everything's fresh and new.
John New York'ta yaşar.
- John lives in New York.
Ne kadar yaşlanırsan, yeni bir dili öğrenmek o kadar zor olur.
- The older you get, the more difficult it becomes to learn a new language.
Her şey taze ve yeni.
- Everything's fresh and new.
Hiç Yeni Ahit'i okudun mu?
- Have you ever read the New Testament?
Yumurtadan yeni çıkmış yavru kuşlar çok tüylü idi.
- The newly hatched baby birds were way too feathery.
Yeni konser salonu, yüksek, modern bir yapıdır.
- The new concert hall is a tall, modern, structure.
Yeni aydan sonra birkaç gün batı akşamı gökyüzünde ince bir hilal görürüz.Hilal ay her gece gittikçe büyür ya da şişmanlıyor gibi görünür.
- A few days after new moon, we see a thin crescent in the western evening sky. The crescent Moon waxes, or appears to grow fatter, each night.
After the accident, I saw the world with new eyes.
We turned up some new evidence from the old files.
We expect to grow at 10% annually in the new decade.
She is the new kid at school.
I need to meet new people.
Are you going to buy a new car or a second-hand one?.
Did you see the new King Lear at the theatre?.
Out with the old, in with the new.
... devices, phones and tablets and increasingly newer types ...