new, fresh, late, not long passed

listen to the pronunciation of new, fresh, late, not long passed
Englisch - Türkisch

Definition von new, fresh, late, not long passed im Englisch Türkisch wörterbuch

recent
son

Son zamanlarda, ona maaş çekini zamanında vermiyorlar. - Recently, they have not been giving her her paycheck on time.

Son zamanlarda, o çok fazla içki içiyor. - Recently, he's been drinking too much.

recent
yakın

Tom ve Mary çok yakın zamanlarda birbirleriyle çıkmaya başladılar. - Tom and Mary started dating each other quite recently.

O, oldukça yakın zamanda oldu. - It happened quite recently.

recent
son zamanlarda

Son zamanlarda, o çok fazla içki içiyor. - Recently, he's been drinking too much.

New York ve Tokyo arasında doğrudan uçuşlar son zamanlarda başlamıştır. - Direct flights between New York and Tokyo commenced recently.

recent
{s} yeni

Tom son zamanlarda çok sayıda yeni şarkıları nasıl söyleyeceğini öğreniyor. - Tom has recently been learning how to sing a lot of new songs.

Başvuru formunuza yeni bir fotoğrafınızı tutturun. - Attach a recent photograph to your application form.

recent
en son

Bu sözlük en son sürüm değil. - This dictionary isn't the most recent version.

Onun en son romanı nedir? - What's his most recent novel?

recent
yeni (olmuş)
recent
yakında olan
recent
(İnşaat) yakın zamandaki
recent
(Denizbilim) holosen
recent
dördüncü zamana recently geçenlerde
recent
recentness yeni vuku bulma
recent
yeni olmuş
recent
(sıfat) yeni, son, son günlerdeki
recent
güncel
recent
yakında olmuş
recent
{s} yeni, yakında olmuş, son
Englisch - Englisch
{a} recent
new, fresh, late, not long passed
Favoriten