Onun yeni romanı çoksatar oldu.
- Sein neuer Roman ist ein Bestseller geworden.
Bu benim için tamamen yeni bir deneyim.
- Dies ist eine völlig neue Erfahrung für mich.
Çin'de başka bir arkadaşım var.
- I have another friend in China.
Onu başka bir şekilde söyle.
- Say it in another way.
Tom onu bir daha denemeye karar verdi.
- Tom decided to give it another try.
Buna bir daha bakmanı istiyorum.
- I'd like you to take another look at this.
Öncelikle, beş parasızım, ayrıca, zamanım yok.
- For one thing, I'm penniless; for another, I don't have the time.
Ayrıca başka bir nedeni vardı.
- There also was another reason.
Bu odayı sevmiyorum. Başka bir tane alabilir miyim?
- I don't like this room. May I have another one?
Lütfen bana başka bir tane daha gösterir misiniz?
- Would you please show me another one?
Başka biri için yer var mı?
- Is there space for another person?
Tom bir şey söyleyen fakat başka birini yapan insan türü değildir.
- Tom isn't the kind of person who says one thing but does another.
Geçmişi unutmak ve yeniden başlamak zorundasın.
- You need to forget the past and start afresh.
Şanslı bir ruh seni terk ettiği zaman, bir başkası seni alır.Ben az önce bir iş sınavını geçtim.
- When one lucky spirit abandons you another picks you up. I just passed an exam for a job.
Bir ağaç ölürse yerinde bir başkası yetişir.
- If a tree dies, plant another in its place.
Bir gün geçti. Sonra diğeri.
- One day passed. Then another.
O konuşurken çoğunlukla bir konudan diğerine atlar.
- He frequently jumps from one topic to another while he is talking.