Tom'un tam Boston'un dışında bir sürü arsaya sahip.
- Tom owns a lot of land just outside of Boston.
Güney Fransa'da dağın yamacında emeklilik evi yapmayı planladığım küçük bir arsa aldım.
- I bought a small lot on the hillside in Southern France where I plan to build a retirement home.
O okulunu çok seviyor.
- She likes her school a lot.
Onun ne de çok kitabı var!
- What a lot of books he has!
Bir sürü arkadaşım var.
- I have a lot of friends.
Senin bir sürü kitabın var.
- You have a lot of books.