Hayat hiç bitmez fakat dünyadaki hayat biter.
- Life never ends but earthly life does.
Hayat kesin bir bilim değildir, bir sanattır.
- Life is not an exact science, it is an art.
Onlar şehir hayatına can atıyorlar.
- They are longing for city life.
Kendi canını tehlikeye atarak çocuğu kurtardı.
- He saved the child at the risk of his own life.
Adama ömür boyu hapis cezası verildi.
- The man was given a life sentence.
Bu bir ömür boyu şanstır.
- This is the chance of a lifetime.
Kısa sürede yaşam tarzına alıştı.
- She soon adjusted to his way of life.
Bütün hayvan türleri yaşamak için içgüdüsel dürtüye sahiptir.
- All forms of life have an instinctive urge to survive.
Bebek şaşırtıcı bir biçimde canlı gibiydi.
- The doll was surprisingly lifelike.
Neredeyse her canlının en içgüdüsel davranışı küçüklerini korumaktır, ve insanlarda bu müdahale hayat boyu sürer.
- The most instinctive act of nearly every creature is to protect its young, and with humans, this response persists for a lifetime.
Sağlık ve canlılık uzun hayat için gereklidir.
- Health and vitality are important for long life.