nefi̇s

listen to the pronunciation of nefi̇s
Türkisch - Englisch

Definition von nefi̇s im Türkisch Englisch wörterbuch

nefis
brilliant
nefis
yummy

Ooh! Chocolate mousse. Yummy. - Ohh! Çikolatalı tatlı krema. Nefis.

It tastes really yummy. - Onun gerçekten nefis tadı var.

nefis
delicious

My wife made me a delicious apple cake. - Karım bana nefis bir elmalı pasta yaptı.

Dinner smells delicious. - Akşam yemeği nefis kokuyor.

nefis
delectable

Delectable odors of ham and toast pervaded the air. - Jambon ve tostun nefis kokuları havaya yayıldı.

nefis
excellent
nefis
beautiful
nefis
delightful
nefis
personality
nefis
mean
nefis
delightly
nefis
the cravings of the flesh
nefis
(deyim) far out
nefis
wonderful
nefis
great
nefis
dreamy
nefis
human soul
nefis
desire
nefis
yum yum
nefis
awfully nice
nefis
scrumptious
nefis
peachy
nefis
dainty
nefis
ambrosial
nefis
self, personality; the flesh, the body; the cravings of the flesh
nefis
marvelous
nefis
stunning
nefis
excellent, of superior quality, choice; exquisite; delectable
nefis
beyond praise
nefis
delightfully
nefis
marvellous
nefis
exquisite

This restaurant offers some really exquisite dishes. - Bu restoran gerçekten bazı nefis yemekler sunuyor.

nefis
fine
nefis şey
dream
nefis bir olay!
(Konuşma Dili) deal
nefis bir kurtarış yapmak
(Spor) pull off a great save
nefis bir şekilde
delectably
nefis lokma
tidbit
nefis yiyecek
delicacy
nefis şey
beautiful thing
nefis şey
a perfect dream
nefis şey
daisy
izzeti-nefis
amour propre
nefis
mouth-watering
nefis
smashing
nefis
heavenly
nefis
tremendous
nefis
ripping
nefis
lovely
Nefis
lower self

You have to control your lowerself.

nefis
luscious
izzet-i nefis
respectability
nefis
delicate
nefis
superb
nefis
magnificent
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) (E) Pek beğenilen, pek güzel, pek iyi
(Osmanlı Dönemi) Bak: Nefs
nefis
Arapça bir kelime olan nefs, lügatte, ruh, bir şeyin kendisi, akıl, insan bedeni, ceset, kan, azamet, arzu ve kötü istekler gibi manalara gelmektedir. Tasavvufî olarak da, "kendisinde iradi hareket, his ve hayat kuvveti bulunan latif buharlı bir cevherdir." şeklinde tanımlanır. Kötülüğü emreden manasında anlaşıldığı gibi, Allah tarafından insana üflenen ve "ruh-ı Rahmani", "ilahi ben" manasında da kullanılmıştır
nefis
Pek hoş, istek uyandıran, çok güzel: "Akşamları soğuk yemekler yiyorum, ama nefis şeylerdi."- R. H. Karay
nefis
Öz varlık, kişilik: "Çoğunu kendi nefsini kurtarmak için öldürmüştü."- Ö. Seyfettin. İnsanın yeme içme gibi ihtiyaçlarının bütünü
nefis muhasebesi
İnsanın isteklerini, hırslarını ve yaptıklarını gözden geçirmesi, doğru veya yanlışlarını vicdanının süzgecinden geçirip bir değerlendirme yapması
nefis mücadelesi
İnsanın, kendi nefsinin isteklerini önleme çabası
nefis müdafaası
Korunma, kendini, öz benliğini koruma, nefsi müdafaa
Nefis
(Osmanlı Dönemi) SİR'ET
Nefis
(Osmanlı Dönemi) DARİR
Nefis
(Osmanlı Dönemi) ŞERAŞİR
Nefis
(Osmanlı Dönemi) KURUNE
nefi̇s
Favoriten