nebenbei

listen to the pronunciation of nebenbei
Englisch - Türkisch

Definition von nebenbei im Englisch Türkisch wörterbuch

incidentally
tesadüfen
incidentally
lâf arasında
incidentally
bir ara
en passant
sırası gelmişken
incidentally
aklıma gelmişken
en passant
(Oyunlar) satrançta iki rakip piyonun karşı karşıya geldikleri zaman geçiş halinde birbirini yeme hakkı

Geçerken alma.

en passant
aklımdayken
en passant
geçerken
incidentally
z. aklıma gelmişken
incidentally
şans eseri
incidentally
bu arada

Bu arada sana bir şey söylemek zorundayım. - Incidentally, I have to tell you something.

incidentally
yakında
on the side
yanısıra
on the side
bir de
on the side
ikinci bir iş olarak: He's a grocer, but he fixes radios on the side. Bakkal, ama ikinci bir iş olarak radyo tamiratı yapıyor