Birkaç kız kapının yanında duruyor.
- Several girls are standing beside the gate.
Hepimiz onun yanında gittik.
- All of us went besides him.
Herkes onun yanına oturmak istiyor.
- Everybody wants to sit beside her.
O onun yanına diz çöktü ve onun adının ne olduğunu sordu.
- She knelt beside him and asked him what his name was.
O mağaza mobilya dışında birçok şey satmaktadır.
- That store sells many things besides furniture.
Mary ve John'un dışında odada kimse yoktu.
- There was no one in the room besides Mary and John.
Orada benden başka kimse yoktu.
- There was no one there besides me.
Futbol dışında başka hiçbir hobim yoktur.
- I don't have any other hobbies besides football.