It's good now; neither too heavy nor too light.
- O şimdi iyi; ne çok ağır ne de çok hafif.
I had neither the time to go shopping, nor to say goodbye to my mother.
- Ne alışveriş etmek ne de anneme hoşça kal demek için zamanım vardı.
Tom doesn't speak either French or English.
- Tom ne İngilizce ne de Fransızca konuşuyor.
I don't work on either Saturday or Sunday.
- Ne cumartesi ne de pazar günü çalışıyorum.