Tom gently shook Mary awake.
- Tom Mary'yi uyandırmak için nazikçe sarstı.
Tom kissed Mary gently.
- Tom Mary'yi nazikçe öptü.
They dealt with the prisoners kindly.
- Tutuklularla nazikçe ilgilendiler.
He spoke kindly with me.
- Benimle nazikçe konuştu.
They declined Tom's invitation as politely as they could.
- Tom'un davetini ellerinden geldiğince nazikçe reddettiler.
Tom politely accepted the drink.
- Tom nazikçe içeceği kabul etti.