Milliyetim Fransız ama Vietnam kökenliyim.
- I have French nationality but Vietnamese origins.
Afganistan ve İran her ikisi de milli marşlarını 20.yüzyıl boyunca birkaç kez değiştirmişti.
- Afghanistan and Iran both changed their national anthems several times in the course of the 20th century.
O ulusal bir kahraman oldu.
- He became a national hero.
Ulusal Eğitim Bilgi Merkezi Mesleği bırakan öğretmenler geri döndüklerinden dolayı tahmin edilen bir öğretmen açığının sonuç vermeyeceğini söylüyor.
- The National Center for Education Information says a predicted teacher shortage won't pan out because teachers who left the profession are returning.
Çifte vatandaşlığı seçtim.
- I chose dual nationality.
O bir İngiliz vatandaşıydı.
- She was a British national.
Onlar Güney Afrika uyruklular.
- They are of South African nationality.
The diplomats were advised not to interact with any foreign nationals except on official duty.
After winning the regional tournament, the team advanced to the nationals.
Import tariffs were raised for the national interest.