How are you two doing?
- Siz ikiniz nasılsınız?
I'm fine. And how are you doing?
- Ben iyiyim. Ve siz nasılsınız?
How do you do, Mrs. Jones?
- Nasılsınız, Bayan Jones?
Could you explain how the dishwasher works?
- Bulaşık makinasının nasıl çalıştığını anlatabilir misin?
How can you contribute to our organisation?
- Örgütümüze nasıl katkıda bulunabilirsiniz?
What did the experimental set-up look like? What was connected to what and how?
- Deneysel kurulum neye benziyordu? Ne neye ve nasıl bağlıydı?
Do you remember what she was like?
- Onun nasıl biri olduğunu hatırlıyor musun?
What I most noticed about my Japanese high school, however, was the great respect shown by students toward their teachers.
- Her nasılsa, Japon lisem hakkında en fazla fark ettiğim şey öğrenciler tarafından öğretmenlerine gösterilen büyük saygıydı.
However we go, we must get there by seven.
- Nasıl gidersek gidelim, yediye kadar oraya varmalıyız.
Few students know how to read Latin.
- Latince'nin nasıl okunacağını çok az öğrenci bilir.
Do you know how to drive?
- Nasıl araba süreceğini biliyor musun?
Pardon me, how do I get to Downing Street from here?
- Afedersiniz ,Downing sokağına burdan nasıl ulaşırım?