nal

listen to the pronunciation of nal
Türkisch - Englisch
{i} horseshoe

A horseshoe and a four-leaf clover bring good luck. - At nalı ve dört yapraklı yonca iyi şans getirir.

This is a horseshoe magnet. - Bu at nalı bir mıknatıstır.

shoe
securing tabs
nal kayarı
rough
nal kayarı takmak
rough
nal toplayan yarışçı
tailender
nal toplayanlar
ruck
nal çakmak
to shoe (a horse, any hoofed animal)
nal çakmak
to shoe
nal çivileri dışarıdan olan
roughshod
Bir mıh nal kurtarır bir nal bir at kurtarır
(Atasözü) A stitch in time saves nine
Englisch - Englisch
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) Şeker kamışı
(Osmanlı Dönemi) (E) f. İnilti, figân
(Osmanlı Dönemi) Kamış kalem
(Osmanlı Dönemi) Kamış düdük
Oturulacak yerlerin en aşağısı
Kuş gagası
Sabanın ucundaki demir kısım
At, öküz gibi hizmet hayvanlarının tırnaklarına çakılan demir parçası
At, eşek, öküz gibi hizmet hayvanlarının tırnaklarına çakılan demir parçası
At, eşek, öküz vb. hayvanların tırnaklarına çakılan demir parçası: "Atların nal tıkırtıları, demir tekerlek gürültüleri işitildi."- Ö. Seyfettin
Kayık ve motorun altındaki sivri parça
Kamış kalem içindeki ince tel
nalça
takav
dağa
sıcak nal
Cemal Süreya'nın şiir kitabı
nal
Favoriten