nakliyesiz

listen to the pronunciation of nakliyesiz
Türkisch - Englisch
carriage paid
nakliye
shipping

Sami lived in a shipping container. - Sami bir nakliye konteynırında yaşıyordu.

Tom built his house out of shipping containers. - Tom evini nakliye konteynırlarından inşa etti.

nakliye
transport
nakliye
{i} freight

That elevator is for freight only. - O asansör sadece nakliye içindir.

This aircraft company deals with freight only. - Bu uçak şirketi sadece nakliye ile ilgilenir.

nakliye
transportation
nakliye
(Ticaret) carriage charges
nakliye
cargo
nakliye
(Ticaret) carting
nakliye
(Bilgisayar) shipping and handling
nakliye
(Ticaret) haul
nakliye
shipping charge
nakliye
(Ticaret) handling
nakliye
transport expenses
nakliye
(Ticaret) carriage freight
nakliye
(Bilgisayar) ship via
nakliye
(Ticaret) cost of transportation
nakliye
haulage
nakliye
carriage
nakliye
carrying
nakliye
forwarding
nakliye
shipping charges, freight, freightage
nakliye
transport, shipping; transport expenses, carriage, haulage
nakliye
transport; shipping; forwarding (goods)
Türkisch - Türkisch

Definition von nakliyesiz im Türkisch Türkisch wörterbuch

NAKLİYE
(Osmanlı Dönemi) Taşıma parası
NAKLİYE
(Osmanlı Dönemi) (C.: Nakliyat) Eşya taşıma işi
nakliye
(Osmanlı Dönemi) nakille ilgili
nakliye
Taşıma işi
nakliye
Taşıma parası, taşımalık
nakliyesiz
Favoriten