Çivi onun ceketini yırttı.
- The nail tore his jacket.
Bir çivi lastiği patlatmış
- A nail punctured the tire.
Tom'un tırnaklarını ısırma alışkanlığı vardır.
- Tom has the habit of biting his nails.
Tırnaklarını ısırmaktan vazgeç.
- Stop biting your nails.
Tom kapıyı çivileyerek kapattı.
- Tom nailed the door shut.
Tom evinin arka kapısını çivileyerek kapattırdı.
- Tom has the back door of his house nailed shut.
Sanırım onu yakaladın.
- I think you nailed it.
Onları nerede yakaladın?
- Where did you nail them?
a red-nailed finger.
He nailed the placard to the post.
we'll nail the sophist to it, if we can get him on that charge;.
I really nailed that test.
He used the ax head for nailing.
There’s a benefit gala at the Boston Pops tonight, and... well, I’m trying to nail the flautist. - Brian Griffin in the TV series Family Guy.