We knocked at the door for five minutes, but in vain.
- Biz beş dakika kapıyı çaldık, ama nafile.
He tried to give up smoking but in vain.
- O sigarayı bırakmaya çalıştı ama nafile.
He tried to give up smoking but in vain.
- O sigarayı bırakmaya çalıştı ama nafile.
He tried to study all night, but in vain.
- O bütün gece çalışmayı denedi, ama nafile.