nachlässig

listen to the pronunciation of nachlässig
Englisch - Türkisch

Definition von nachlässig im Englisch Türkisch wörterbuch

careless
dikkatsiz

Dikkatsiz olduğu için, o, bir sınavı asla geçemedi. - Careless as she was, she could never pass an examination.

Kaza onun dikkatsizliğinden dolayıydı. - The accident was due to his carelessness.

careless
özensiz

O özensiz ve dikkatsiz. - She's sloppy and careless.

careless
{s} aldırışsız
careless
ilgisiz

Onun açtığı davalar çok ilgisiz ve o savunmasız bırakıldı. - The actions she took were too careless, and she was left defenseless.

careless
{s} ihmalkâr

Böyle önemli bir şeyi unutacak kadar ne kadar ihmalkarsın! - How careless you are to forget such an important thing!

Ev ödevini unutman senin ihmalkarlığındı. - It was careless of you to forget your homework.

careless
{s} pervasız
careless
{s} kaygısız

Genç kız kaygısızca kahkaha attı. - The young girl laughed carelessly.

careless
{s} ihmalci
careless
meraksız
careless
itinasız
careless
sallapati
careless
baştan savmacı
careless
dikkatsizce

Dikkatsizce uygulandığı zaman bilim tehlikeli olabilir. - Science can be dangerous when applied carelessly.

Kamerayı dikkatsizce otobüste unuttu. - He carelessly forgot the camera on the bus.

careless
{s} düşüncesiz
careless
{s} düşünmeden söylenmiş ya da yapılmış
careless
düşünülmeden söylenmiş veya yapılmış
careless
carelessness dikkatsizlik
careless
(sıfat) dikkatsiz, ihmalci, ihmalkâr, düşüncesiz, aldırışsız, kaygısız, kayıtsız, gafil, pervasız, ilgisiz, düşünmeden söylenmiş ya da yapılmış, lakayt, tasasız
careless
{s} bilgisiz, kayıtsız
careless
{s} tasasız