He finds this kind of opinion unpleasant.
- O bu tür görüşü nahoş bulur.
People have lost the ability to disagree without being disagreeable.
- İnsanlar nahoş olmadan katılmama yeteneğini kaybettiler.
They're quite disagreeable, aren't they?
- Onar oldukça nahoş, değil mi?
I am ready to die. I hope it's not too uncomfortable.
- Ölmeye hazırım. Çok nahoş değildir umarım.