n   one of the opposing, or unfair, sex

listen to the pronunciation of n   one of the opposing, or unfair, sex
Englisch - Türkisch

Definition von n   one of the opposing, or unfair, sex im Englisch Türkisch wörterbuch

female
dişi

Bir erkek timsah bir dişi köpeği yedi. - A male crocodile ate a female dog.

Koko bir dişi gorildir. - Koko is a female gorilla.

female
kadın

O ilk Japon kadın astronot olacak. - She will be the first female Japanese astronaut.

Erkek mi yoksa kadın bir doktoru mu tercih edersiniz? - Do you prefer a male or female doctor?

female
dişi fiş
female
(Tıp) kadın cinsine mahsus
female
dişilere ilişkin
female
{s} dişil

Tavus kuşunun güzel kuyruğu dişilerin ilgisini çekmeye yardım eder. - The peacock's beautiful tail helps it attract females.

Bir aslanın yelesi daha koyu olsa dişileri için daha çekici olur. - The darker the mane of a lion is, the more attractive to females it is.

female
s., i. dişi
female
dişi hayvan veya bitki
female
dişi dişil kadın cinsine mahsus
female
{s} kadınlara ait
female
{i} kız

Tom'un çok sayıda kız arkadaşı var. - Tom has a lot female friends.

Öğretmenin önünde oturan kız öğrenci Almanyalıdır. - The female student that sat in front of the teacher is from Germany.

female
{i} dişi canlı
Englisch - Englisch
female