Definition von myself is the first person singular reflexive pronoun im Englisch Türkisch wörterbuch
- myself
- kendim
Mutsuz oldum fakat kendimi öldürmedim.
-I'd be unhappy, but I wouldn't kill myself.
Bu grupla kendimi tanıtmak istemiyorum.
-I don't want to identify myself with that group.
- myself
- bizzat
Ben bizzat o sorunla karşı karşıyayım.
-I'm facing that problem, myself.
Bunu bizzat halletmeliyim.
-I have to deal with this myself.
- myself
- {z} kendim, bizzat, ben: I will come myself. Kendim geleceğim./Bizzat geleceğim. I do not regard myself as a mathematician. Kendimi
- myself
- kendime
Bir Noel hediyesi olarak kendime bu çok hızlı patlamış mısır makinesini aldım.
-I bought myself this superfast popcorn machine as a Christmas present.
Müzik dinleyerek kendime moral verdim.
-I cheered myself up by listening to music.
- myself
- ben
Ben sadece kendim adıma konuşabilirim.
-I can only speak for myself.
Bu giysiyi ben kendim yaptım.
-I made this clothing myself.
- myself
- özüme
- myself
- kendimi
Bu grupla kendimi tanıtmak istemiyorum.
-I don't want to identify myself with that group.
Kendimi tanıtabilir miyim?
-May I introduce myself, my name is Lucas.
- myself
- özüm
- myself
- özümü
Relevante Übersetzungen
Definition von myself is the first person singular reflexive pronoun im Englisch Englisch wörterbuch
- myself