muscle in animals that pumps blood around the body

listen to the pronunciation of muscle in animals that pumps blood around the body
Englisch - Türkisch

Definition von muscle in animals that pumps blood around the body im Englisch Türkisch wörterbuch

heart
kalp

Kardeşim orduya katılmak istedi ama bir kalp rahatsızlığı nedeniyle hizmet etmek için uygun olmadığına karar verildi. - My brother wanted to join the army but because of a heart condition he was judged unfit to serve.

O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı. - When he openly declared he would marry Pablo, he almost gave his grandmother a heart attack and made his aunt's eyes burst out of their sockets; however, his little sister beamed with pride.

heart
{i} yürek

O, yürek parçalayan bir hikaye idi. - It was a heartbreaking story.

Sanki yıllarca birbirlerini görmemişler gibi İki insan yürekten tokalaşıyorlardı. - The two people were shaking hands heartily as if they had not seen each other for years.

heart
gönül

Gözden ırak olan, gönülden ırak olur. - Far from eye far from heart.

O canı gönülden yaptı. - He put all his heart and soul into it.

heart
{i} cesaret

Sana söyleyecek cesaretim yoktu. - I didn't have the heart to tell you.

Ona gerçeği söyleyecek cesaretim yoktu. - I didn't have the heart to tell him the truth.

heart
iskambil kupa
heart
{i} vicdan
heart
heart disease : kalp hastalığı
heart
(Bilgisayar) kupa (iskambilde)
heart
(Tıp) kor

Bu, korkaklara göre değil. - It's not for the faint of heart.

Bende korkunç mide yanması var. - I have horrible heartburn.

heart
(Tıp) cor
heart
üzgün

Çok sayıda destek mektubu üzgün kalbimi rahatlattı. - Many letters of encouragement refreshed my sad heart.

Çok üzgündü ve kendini astı. - He was heartbroken and hanged himself.

heart
cücük
heart
kararlılık
heart
yüreklilik
heart
can damarı
heart
{i} orta kısım
heart
aşk

I heart you (I love you).

Zeki bir adam bir kadını derinden sevse bile, ona olan aşkını asla göstermez, ama sadece onu yüreğinde tutar. - Even if an intelligent man loves a woman deeply, he will never show his love to her, but merely keep it in his heart.

Sadece aşk kalbini kırabilir. - Only love can break your heart.

heart
(Tıp) Kalb, cor. cordis
heart
{i} öz, can damarı
Englisch - Englisch
heart
muscle in animals that pumps blood around the body

    Silbentrennung

    mus·cle in animals that pumps blood a·round the bo·dy

    Türkische aussprache

    mʌsıl în änımılz dhıt pʌmps blʌd ıraun dhi bädi

    Aussprache

    /ˈməsəl ən ˈanəməlz ᴛʜət ˈpəmps ˈbləd ərˈoun ᴛʜē ˈbädē/ /ˈmʌsəl ɪn ˈænəməlz ðət ˈpʌmps ˈblʌd ɜrˈaʊn ðiː ˈbɑːdiː/
Favoriten