mukavemetli

listen to the pronunciation of mukavemetli
Türkisch - Englisch
resisting, strong
(someone,something) who/which has staying power, tough, durable; unyielding; resistant
resisting
strong

Cardboard is stronger than paper. - Mukavva, kağıttan daha mukavemetlidir.

mukavemet
durability
mukavemet
strength

The strength of the gravitational force reduces quickly with distance. - Çekim gücü mukavemeti mesafe ile hızlı bir şekilde azalır.

mukavemet
{i} resistance
mukavemet
(Kimya) resistence
mukavemet
(Tekstil) tensile strength
mukavemet
stand
mukavemet
resistance, endurance, strength
mukavemet
resistance; holding out; endurance
mukavemet
phil. nolition, unwillingness
mukavemet
resistsnce
Türkisch - Türkisch
Dayanıklı, güçlü, dirençli
mukavemet
(fizik) Direnç
mukavemet
Dayanma, karşı durma, karşı koyma, direnme, direniş, dayanırlık: "Şuurlu, realist ve uyanık bir mukavemet cephesinin mevcudiyetine ne büyük ihtiyaç vardı."- S. Ayverdi
MUKAVEMET
(Osmanlı Dönemi) Karşı durmak, dayanmak. Karşı koymak. Muhalefetle kıyam etmek
Mukavemet
direniş
mukavemet
Direnç
mukavemet
Dayanma, karşı durma, karşı koyma, direnme, direniş, dayanırlık
mukavemet
Dayanma, karşı durma, karşı koyma, direnme, direniş, dayanırlık: "Şuurlu, realist ve uyanık bir mukavemet cephesinin mevcudiyetine ne büyük ihtiyaç vardı."- S. Ayverdi
mukâvemet
(Osmanlı Dönemi) dayanma, karşı koyma, direnme, direnç
mukavemetli
Favoriten