Tom buradaki sıcak ve bunaltıcı yazlara dayanamıyor bu yüzden dağlara gidiyor.
- Tom can't stand the hot and muggy summers here, so he heads for the mountains.
Bahar için biraz fazla bunaltıcıydı.
- It was a little too muggy for spring.
Florida nemli ve bunaltıcı havasıyla bilinir.
- Florida is known for it's humid, muggy weather.
Dün gece hava uyuyamayacağım kadar çok nemliydi.
- It was too muggy for me to get to sleep last night.
Mozy, adj., ' muggy,' as applied to weather, warm and damp ;.