It's a miracle that you were able to survive.
- Hayatta kalabilmen bir mucize.
It's a miracle that he wasn't killed in the accident.
- Onun kazada ölmemiş olması bir mucize.
Coconut oil does wonders!
- Hindistan cevizi yağı mucizeler yapar!
Since in this organization they're all chiefs and no Indians, it's a wonder any decisions get made.
- Bu kuruluşta onların hepsi patron olduğu ve Hintli olmadığı için, herhangi bir karar alınması bir mucize.