moving forward

listen to the pronunciation of moving forward
Englisch - Türkisch

Definition von moving forward im Englisch Türkisch wörterbuch

advancing
ilerleyen
forward
forwarder sevkeden firma
forward
{f} ilerletmek
move forward
yol almak
move forward
ilerlemek
advancing
{f} ileri git
advancing
{i} gelişen
anterograde
anterograd
forward
gelişmiş
forward
ileriye

Jessie küçük eşeği ileriye doğru sürdü. - Jessie urged the little donkey forward.

Tom ileriye doğru bir adım attı. - Tom took a step forward.

forward
{f} yeni adrese yollamak
forward
şımarık
forward
ön

O, öne doğru bir adım attı. - He took a step forward.

Yaşlı adam öne doğru eğildi ve karısına yumuşak bir sesle sordu. - The old man leaned forward and asked his wife with a soft voice.

forward moving
ileriye giden
move forward
ilerle

İlerlememiz gerekiyor. - We need to move forward.

Bir adım ileriye ilerle. - Move forward one step.

move forward
İlerlemek, öne doğru gitmek
anterograde
(Tıp) İleriye ait olan
forward
{i} forvet

Forvet oyuncusu gol attı. - The forward kicked a goal.

forward
{s} ileride olan, öndeki, ön; ileri
forward
{s} istekli
forward
{s} vadeli
forward
{s} ileriye yönelik

Bu, ileriye yönelik büyük bir adımdır. - This is a big step forward.

forward
{s} fazla ileriye giden
Englisch - Englisch
onward
headway
progressive
anterograde
forward
advancing
move forward
progress, advance, move towards the front
Türkisch - Englisch

Definition von moving forward im Türkisch Englisch wörterbuch

karga yürüyüşü moving forward
by hopping while in a squatting position (an exercise)
moving forward

    Silbentrennung

    mo·ving for·ward

    Türkische aussprache

    muvîng fôrwırd

    Aussprache

    /ˈmo͞ovəɴɢ ˈfôrwərd/ /ˈmuːvɪŋ ˈfɔːrwɜrd/
Favoriten