Öfkeli kalabalık, arabaları devirdi ve mağazaların önündeki camları kırdı.
- The angry mob overturned cars and smashed storefront windows.
Neden bu kadar öfkelisin?
- Why are you so angry?
O, doğal olarak çok kızmıştı.
- He was naturally very angry.
O, kendisine kızmıştı.
- He was angry with himself.
Tom kızgın ayıdan kaçmak için elinden geldiği kadar hızlı koştu.
- Tom ran as fast as he could to escape from the angry bear.
Sebep olmadan asla kızgın olmam.
- I'm never angry without reason.
Sinirli olmadığını umut ediyorum.
- I hope that you are not angry.
Oldukça sinirli görünüyorsun.
- You look pretty angry.
Oldukça hiddetli görünüyorsun.
- You look pretty angry.