moved(p)

listen to the pronunciation of moved(p)
Englisch - Türkisch

Definition von moved(p) im Englisch Türkisch wörterbuch

moved
hareket ettirilmiş
moved
duygulanmak
moved
hislenmek
moved
(Bilgisayar) taşındı

Johnny sadece birkaç ay önce İspanya'ya taşındı, o henüz İspanyolca konuşmaya alışkın değil. - Johnny moved to Spain just a few months ago, so he isn't used to speaking Spanish as yet.

Maziye sünger çekip yeniden başlamak için işimi bıraktım ve taşındım. - I quit my job and moved so I could start off with a clean slate.

moved
mütehassis olmak
moved
{f} hareket ettir

Onlar tuşları aşağı yukarı hareket ettirdiler. - They moved up and down the keys.

Tom saksıyı sola doğru hareket ettirdi ve gizli kapıyı kaydırarak açtı. - Tom moved the flower pot to the left and the secret door slid open.

moved back
taşındı
moved from
taşındı
moved him
Onu taşındı
moved into
taşındı
moved off
off taşındı
moved out
dışarı taşındı
moved up to
kadar taşındı
moved
{s} etkilenmiş

Ben hikaye tarafından etkilenmiştim. - I was moved by the story.

moved
(sıfat) etkilenmiş
moved from
(Bilgisayar) taşındı kaynak
moved to
(Bilgisayar) taşındı hedef
be moved
duygulanmak
easily moved to sorrow or pity
kolayca üzüntü ya da yazık taşındı
incapable of being moved
aciz taşınıyor
to be moved
taşınacak
data that will not be moved
(Bilgisayar) taşınmayacak olan veri
deeply moved
iliği sızlamak
document moved
(Bilgisayar) belge taşındı
military container moved via ocean
(Askeri) deniz yoluyla taşınan askeri konteyner
object moved
(Bilgisayar) nesne taşındı