most successfully; to the highest degree, most; better; advisable

listen to the pronunciation of most successfully; to the highest degree, most; better; advisable
Englisch - Türkisch

Definition von most successfully; to the highest degree, most; better; advisable im Englisch Türkisch wörterbuch

best
{i} en iyisi

Sınavda elimden gelenin en iyisini yapacağım. - I'll do my best on the test.

Yeteneğimin en iyisine göre görevimi yapacağım. - I will do my duty to the best of my ability.

best
feriştah
best
ekstra
best
yapabileceğinin en iyisi

Sadece yapabileceğinin en iyisini yap. - Just do the best you can.

Tom yapabileceğinin en iyisini yapıyor. - Tom does the best he can.

best
en iyi taraf/yan/kısım
best
en
best
en çok

En çok sevdiğin birini al, hangisi olursa olsun. - Take the one you like best, whichever it is.

En çok hangi konuları seversin? - What subjects do you like the best?

best
{s} en iyi

Bana göre Almanca dünyadaki en iyi dildir. - In my opinion, German is the best language in the world.

Babana en iyi dileklerimle. - Best regards to your father.

best
en iyi şekilde

Tom işi elinden gelen en iyi şekilde yaptı. - Tom did the job the best he could.

Tom işi elinden gelen en iyi şekilde yaptı. - Tom did the job to the best of his ability.

best
{f} yenmek
best
{s} (good ve well'in enüstünlük derecesi) en iyi, en hoş, en uygun
best
{f} hakkından gelmek, yenmek; baskın çıkmak, geçmek
best
{s} birinci sınıf
best
{f} geçmek

Sınavı geçmek için elimden geleni yapacağım. - I'll do my best to pass the examination.

Sizinle temasa geçmek için en iyi yol hangisidir? - What's the best way to contact you?

best
{f} alt etmek
best
baskın çıkmak
Englisch - Englisch
best
most successfully; to the highest degree, most; better; advisable
Favoriten