Yeteneğimin en iyisine göre görevimi yapacağım.
- I will do my duty to the best of my ability.
Soğuk Moskova kışlarında kendi başına şapka takmak en iyisidir.
- It's best to wear a cap on your head during the cold Moscow winters.
Tom yapabileceğinin en iyisini yapıyor.
- Tom does the best he can.
Yapabileceğinin en iyisini yaptın.
- You've done the best you can do.
O en çok seyahat etmekten hoşlanır.
- She likes traveling best of all.
En çok bu kitabı seviyorum.
- I like this book best.
Bana göre Almanca dünyadaki en iyi dildir.
- In my opinion, German is the best language in the world.
Benim en iyi dostum bir kitaptır.
- My best friend is a book.
Tom işi elinden gelen en iyi şekilde yaptı.
- Tom did the job to the best of his ability.
O, fırsatı en iyi şekilde değerlendirdi.
- He made the best of the opportunity.
Sizinle temasa geçmek için en iyi yol hangisidir?
- What's the best way to get in touch with you?
Sınavı geçmek için elimden geleni yapacağım.
- I'll do my best to pass the examination.