most good, most choice, most preferable

listen to the pronunciation of most good, most choice, most preferable
Englisch - Türkisch

Definition von most good, most choice, most preferable im Englisch Türkisch wörterbuch

best
{i} en iyisi

Soğuk Moskova kışlarında kendi başına şapka takmak en iyisidir. - It's best to wear a cap on your head during the cold Moscow winters.

Bizim restoran en iyisidir. - Our restaurant is the best.

best
feriştah
best
ekstra
best
yapabileceğinin en iyisi

Sadece yapabileceğinin en iyisini yap. - Just do the best you can.

Yapabileceğinin en iyisini yaptın. - You've done the best you can do.

best
en iyi taraf/yan/kısım
best
en
best
en çok

En çok sevdiğin birini al, hangisi olursa olsun. - Take the one you like best, whichever it is.

En çok hangi konuları seversin? - What subjects do you like the best?

best
{s} en iyi

Yönetici ve moderatörler en iyi dil aracı Tatoeba Project için çalışıyorlar. - Administrator and moderators are working for the best language tool, Tatoeba Project.

Babana en iyi dileklerimle. - Best regards to your father.

best
en iyi şekilde

Tom işi elinden gelen en iyi şekilde yaptı. - Tom did the job the best he could.

Tom işi elinden gelen en iyi şekilde yaptı. - Tom did the job to the best of his ability.

best
{f} yenmek
best
{s} (good ve well'in enüstünlük derecesi) en iyi, en hoş, en uygun
best
{f} hakkından gelmek, yenmek; baskın çıkmak, geçmek
best
{s} birinci sınıf
best
{f} geçmek

Sizinle temasa geçmek için en iyi yol hangisidir? - What's the best way to get in touch with you?

Sınavı geçmek için elimden geleni yapacağım. - I will do my best to pass the examination.

best
{f} alt etmek
best
baskın çıkmak
Englisch - Englisch
{a} best
most good, most choice, most preferable
Favoriten